İnsan kokusu her zaman aynı değildir. İçinde bulunduğumuz duruma göre kokumuz sürekli değişmektedir. İnsan vücudunda salgılan kokular bizim psikolojik durumumuza ve fizyolojikhareketlerimize göre değişkenlik gösterir. Çünkü; bir insan üzüldüğünde ya da sevindiğinde vücutlarında salgılanan maddeler farklılık göstermektedir. İnsan vücudundaki hormonların içinde bulunulan duruma göre salgılanma hızı değişmektedir.
Nesnelerin molekülleri havaya karışmaktadır. Koku bu hava ile birlikte burnumuza gelmektedir. Canlıların koku almasını sağlayan koku epitelleri vardır. Koku epitellerinin genişliği canlı türlerine göre değişmektedir. Koku epitelleri geniş olan canlılar koku almada daha duyarlıdır. Buna örnek olarak köpekler verilebilir. Koku epitellerimiz burun boşluklarında bulunmaktadır.Kapladığı alan burun boşluklarının yaklaşık %4′ü kadardır.
Burun içinde mukus epitelleri bulunmaktadır. Koku veren maddeler burun içindeki reseptör moleküllerle reaksiyona girmektedir. Reaksiyona giren moleküller hücre zarının geçirgenliğini etkilemektedir. Bu değişim sonucunda impulslar meydana gelmektedir. İmpluslar beyinde koku alma merkezine taşınmaktadır. Burada ipmluslar beyinde incelenmesiyle canlılar koku almaktadır.
İnsanlarda koklama epitellerinin bulunduğundan bahsetmiştik. Genç bir insanın koklama epitellerinde yaklaşık olarak 25 milyon alıcı hücre bulunmaktadır. Bu hücrelerin ömrü 30 gündür. Sonrasında yenilenmektedir . Bu hücrelerin her birinde yaklaşık olarak 6-8 koku sili bulunmaktadır. Koku alıcıları inanılmaz özelliklere sahiptir. Koku alıcıları sayesinde insanlar yaklaşık 10 Bin farklı kokuyu ayırt edebilmektedir. Ancak aynı kokuya uzun süre temas edildiğinde koku alma algımız körelmektedir. Örneğin; yeni badana yapılış bir ev düşünelim. Eve ilk girdiğimizde yoğun bir boya kokusunu algılarız. Fakat ev içinde bir süre durduğumuzda artık bu kokuyu almamaya başlarız. Bu koku bizi rahatsız etmez.
İnsanların koku epitelleri aracılığıyla aldığı kokuların yoğunluğu her zaman aynı değildir. İnsanlarda koku alma eşiği bulunmaktadır. Koku verici bir maddeden havaya yayılan moleküller en az bir mililitrede 10 Milyon adete ulaşması gerekmektedir. Bu sayıya ulaşmadığı taktirde koku alınamaz. Hayvanlar insanlara göre koku alma konusunda daha iyidir. Örneğin bal arısı kraliçe arının kokusunu çok kolay bir şekilde alabilmektedir. Bu şekilde birbirlerini rahat bir şekilde bulabilirler.
Kokuların insan yaşamı üzerinde önemli etkileri vardır. Kokular insan davranışlarını etkilemektedir. Güzel bir koku alan insan coşkulu ve mutlu olabilmektedir. Bazı kokular ise insanların sinirlerin yatıştırmakta ve insanların daha sakin olmasını sağlamaktadır .
Kokular bir çok çeşitten oluşmaktadır. Ancak araştırmalar sonucunda 7 temel koku olduğu saptanmıştır. Bu ana koku türleri şu şekilde sıralanmaktadır:
- Çiçek kokusu
- Nane kokusu
- Eter kokusu
- Çürük kokusu
- Ter Kokusu
- Kafur kokuları
- Misk kokusu
- Nane kokusu
- Eter kokusu
- Çürük kokusu
- Ter Kokusu
- Kafur kokuları
- Misk kokusu
Bazı insanlarda koku körlüğü hastalığı bulunmaktadır. Ayrıca koku hissetmeme hastalığı olan anosmi insanlarda sık sık görülmektedir. Bu hastalar koku maddesinin havaya yaydığı molekül yoğunluğu yeterli olsa bile koku alamazlar. Koku alamama durumları genelde çinko elementinin eksikliğinde meydana gelmektedir. Koku alma kabiliyetimizin azalması sinüs hastalığını ve beyinde görülebilecek tümör hastalığının belirtisi olabilmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder