Azot, sıcak durumda gaz halinde bulunan hacim yönüyle havanın beşte birine tekabül eden periyodik cetvelde N simgesiyle anlaşılması sağlanan, atom numarası 7 olan, renksiz, kokusuz ve tatsız olan atıl bir gaz çeşididir. Dünya atmosferinin % 78’inde Azot yer alır. Havaya göre yoğunluğu 0,97 olarak hesaplanmıştır. Kaynama noktası -210 santigrat derecedir. Erime noktası ise -195,8 santigrat derecedir. İzotop değerleri 12, 13, 14, 15, 16, 17 olarak bilinmekte ve tüm canlı dokuları içinde yapısından söz edilmektedir.
Azot kritik sıcaklık değeri – 146 santigrat derece olduğu için sıvılaştırılması çok zor olan bir gazdır. Çözünürlük düzeyi de oldukça düşüktür. Diğer özellikleri incelendiğinde üç değerli bir ametal türü olması sebebiyle düşük sıcaklıkta kimyasal etkinlik gösterir.
1772 yılında Daniel Rutherford tarafından keşfedilmiştir. Maddenin daha geniş incelenmesi ve hakkındaki özelliklerin kapsamlı araştırılması ise Cavendish tarafından yapılmıştır. Aslında azot bileşikleri daha uzun zaman önceden bilinmekteydi ancak eski simyacılar bileşenlere farklı isimler vermişlerdi. Nitrik asit o zamanlar aqua fortis adıyla anılıyordu. Nitrik asit dönemin ve günümüzün en önemli maddesi olan altını hidroklorik asitle karışarak çözebildiği için o zamanlar oldukça yoğun kullanılıyordu. Eski dönemlere bakıldığında Azotun kullanım alanında silah sanayide yer alıyordu. Barut yapımında kısmen kullanılması gereken en önemli maddelerden biriydi.
Madde kullanım alanlarına göre elde edilirken bir takım farklılıklar söz konusudur. Yöntem ve kullanılan diğer bileşenler ekseriyetle değişkenlik gösterir. Endüstri için elde edildiğinde sıvı havanın kısmi distilasyonu ile basınçlı ters osmos yöntemi kullanılır. Sanayide ise sıvı hava bölümsel damıtmadan geçirilerek elde edilir. Daha sonrada gübre ve kimyasal hammadde olarak kullanılır. Patlama gibi tehlikeli olaylara karşı tutuşma özelliğine sahip sıvıların depolanmasında ve gaz aktarılmasında da Azot genellikle yardımına başvurulan gerekli bir maddedir.
Gaz ve sıvı hali incelendiğinde kullanım alanları çok geniştir. Oksitlenmeyi yada oksidasyonu engellemek üzere hava olarak kullanılır. Bir çok taşıma aracının tekerlek dolunumları Azot ile yapılmaktadır. Elektronik bileşenlerin çoğunun üretiminde yardımcı bir unsurdur, paketlenmiş gıdaların tazeliğini korumak ve bayatlamasını önlemek veya yavaşlatmak için tercih edilir, paslanmaz çelik üretiminin vazgeçilmez maddesi olarak bilinir. Bunlar haricinde gaz özelliği sebebiyle medikal anlamlarda da kullanılmaktadır. Tıptaki dondurma işlemi denilen tıbbi müdahalenin ilk mihenk taşıdır. Siğil gibi deri bozukluklarının alınmasında ve bu tıbbi yöntemin uygulanmasında önemlilik arz eder. Her canlı dokuda yer aldığı için ( buna sperm ve yumurtalar da dahildir) onların dondurularak korunması ve zarar görmesini engeller. Azot protoksit olarak bilinen türü piyasada çelik tüpler içinde sıvı olarak satılmakta ve yakıcı bir gaz olarak kullanılmaktadır.
Azot solunum yoluyla direkt olarak alındığında güldürme etkisine sahip bir gaz çeşididir. Bu nedenle Güldüren gaz olarakta kimi insanlar tarafından bilinmekte ve garip amaçlarca bilinçsiz şekilde kullanılmaktadır. Aslında gazın bu şekilde kullanılmasına yol açan sebep anestezik özelliği yüzündendir. Cerrahi işlemlerde de ortaya koymuş olduğu ilginç etkisiyle tercih edilmiştir.
kaynak:http://www.bilgiustam.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder