Bitkisel kökenli azotlu maddelere alkaloit madde denir. Alkaloit maddeler, baz yani alkali yapıdadır. MÖ. 3000 yıllarından kalan sümerlere ait yazıtlarda bile alkaloitlerle ilgili izlere, en azından bu maddeleri içeren bitkilerle ilgili bilgilere rastlanır. Bu durum da söz konusu bitkilerin ve alkoliyolit yapıdaki maddelerin etkilerinin binlerce yıl önce bilindiğinin kanıtıdır.O çağlarda alkaloit içeren bitkilerin, (örneğin Girit haşhaşı) birçok yüce nitelik taşıdığına inanılıyordu.
Kimyasal açıdan alkaloitler genellikle çiftçenekli bitkilerden çıkarılan azotlu organik maddelerdir ve alkali nitelik göstermeleri nedeniye bu adla anılmışlardır. Asitlerle tuz oluşturan söz konusu maddeler, önemli ölçüde zehirleyici özellik taşırlar. Çoğunlukla oksijen içeren ve camlaşabilen katı maddelerdir. Alkaloitler suda çok az, alkolde ise tamamen çözünürler. Alkaloitler optik açıdan etkindirler. Yani ışığın polarlanma düzlemi üzerinde etkilidirler. Alkaloitler, bitki hücrelerinin kofullarında tuz halinde bulunurlar. Yaprak, çiçek, meyve, çekirdek ve kabukdaki bitki hücrelerinin kofullarının yanı sıra az da olsa kökteki hücrelerin kofullarında da bulunurlar. Alkaloit bitki kökenlidir dedik ama hayvan hücrelerinde de nasir de olsa bulunur. Hayvanlarda alkaloit özellik taşıyan tek hormon adrenalindir.Doğal yoldan bitkilerde bulunan alkaloitler olduğu gibi novokain, stovain, eroin gibi alkaloitler yapay olarak elde edilir. Bitkiler genellikle çok miktarda alkaloit içermezler fakat bunun tek istisnası pancar betainidir. pancar betaininde çok miktarda alkaloit bulunur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder