25 Eylül 2012 Salı

Hapşırma Nedir? Nasıl Gerçekleşir?


Hapşırma, insanların istem dışı, birden ağız ve burun yoluyla nefes vermesidir. Burundaki sinirler uyarıldığında bu istem dışı durum gerçekleşir. Burun insanların nefes alıp vermesinde en önemli organlardan biridir. Nitekim içindeki kıllar sayesinde havadaki zararlı maddeleri süzer. Ayrıca havanın ısısını vücuda girmeden önce ayarlar. Ancak burun sinirlerini harekete geçiren her zaman bu hava değildir. Birçok etken vardır. Bazı alerjik etkilenmeler, bir parfüm, hava veya güneşe bakılması bu sinirleri harekete geçirebilir. Sinirler çeşitli yollarla uyarıldığında beyin tarafından algılanır ve burundu sıvımsı bir salgı oluşur. Genelde bu hissedilmez. Ancak bazı şiddetli hapşırmalarda burnumuzdan akan sıvıyı hissedebiliriz.
Salgı oluşturulduktan hemen sonra beyin tekrar uyarılır. Daha sonra boyun kasları devreye girer. Bu kaslarında harekete geçmesiyle birdenbire nefes boşalması gerçekleşir. Bu nefes boşalması esnasında ses telleri kapanır. Basınç giderek artar. Ses telleri bu basınca dayanamaz ve aniden açılma eğilimi gösterir. Açıldığı anda hava şiddetli bir şekilde dışarı atılır. Bu esnada ses de oluşur. Hava dışarı atılırken hem ağız hem de burun kullanılır. Bu yüzden şiddetli hava akımının etkisiyle burunda bulunan mikrop vb. de dışarı atılmış olur. Zaten burunda tamtemizlenme sağlanamadığında ardı ardına birden fazla hapşırma gerçekleşir. Bu mikroplar dışarı atıldığı için başkalarına zararı olur düşüncesiyle el ile ağız ve burun önüne set oluşturulması önerilir. Tabi bu set hapşırmayı engelleyecek şekilde değil arada boşluk bırakılarak oluşturulmalıdır. Son zamanlarda bu mikropların ele bulaşıp, tokalaşma, dokunma vb. durumlarla başkalarına geçme ihtimaline karşı kol ile set oluşturulması uzmanlarca önerilmektedir. Çünkü el ile yayılan mikrop, hapşırma yoluyla yayılandan çok daha fazla olur. Çünkü bütün mikrop elde toplanır. Hapşırmada ise havaya yayılır.
Hapşırma genellikle uykuda gerçekleşmez. Hatta çoğumuz uykuda hapşıran birine rastlamamışızdır bile. Çünkü uyku esnasında sinirlerin bazı bölümleri bloke edilir.. Sinir uyarımı için çok büyük etki yaratılması gerekir. Ancak bu etki yaratıldığında uykuda hapşırma gerçekleşir. Zaten bu etki gerçekleştiğinde insan hapşırmayla beraber uyanır. Doktorlar hapşırmanın engellenmesini önermiyor. Çünkü vücutta gerçekleşen şiddetli bir durumun dışarı atılması gerekir. Bu duruma ters kuvvet uygulandığında vücutta değişik hasarlara yol açabilir. Hapşırırken insanlar gözlerini asla açık tutamazlar. Uzmanlar bu duruma şöyle açıklık getiriyor: İnsanlar vücutlarında acı hissettiğinde gözlerini kapatırlar. Hapşırma da insanın fark edemeyeceği düzeyde bir acı oluşturduğundan dolayı aynı durum gerçekleşiyor.
Bazı insanların alerjileri olabilir. Alerjik etkilenmelerden dolayı bu hapşırma olayı gerçekleşebileceği gibi güneş ışığı da gerçekleşmesinde etkili olabilir. Güneş ışığından etkilenerek hapşırmanın sebebi henüz tam olarak çözülebilmiş değil. Genel kanı genlerden gelen bir durum olduğu yönünde. Hatta öyle ki bazı insanlar bir sefer hapşırmaz. Her zaman belirli sayıda hapşırma gerçekleştirirler. Bu durum, güneş ışığında hapşırmanın genetik olduğu yönündeki düşüncelere de dayanak oluyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder